Tekrarlayan Düşükler

Aynı eşten olan 3 veya daha fazla gebeliğin 20. haftadan önce kaybıplarını tekrarlayan düşük kapsamında değerlendirmekteyiz.

Gebelikdeki kayıplar aşağıdaki şekilde üç’e gruba ayrılır bunlara;

  1. Gebeliğin 5. haftasından önce olan kayıplar (preembryonik)
  2. Gebeliğin 5 ile 10. haftası arasında olan kayıplar. (embryonik)
  3. Gebeliğin 10. haftasından sonraki yaşanan kayıplar.  (fetal)

Kadınların %10-20 si üreme çağında düşük (gebelik kaybı) yaşayabiliyor.  %2 oranında ise 2 ardışık düşükle karşılaşabiliyor.  %0.5-1 i diğer oranlara göre üç veya daha fazla kayıp yapabiliyor.

Gebelikde riski artıran durumlar şunlardır;

  1. Anne yaşının üreme için ilerlemiş olması.  ( yumurtaların fonksiyonu bozulmakta, oosit kalitesi azalmakta ve kromozomal anomalili embryo oranı yükselmektedir.
  2. Daha önce yaşanmış düşük olayları.

Gebelikte düşük oranları 40-44 yaşları (age Related) arasında %70 lere çıktığı tespit edilmişdir.  Olguların yaklaşık yarısında yapılan tetkiklerde sebep bulunamamaktadır.

Belirlenen sebebler aşağıdaki gibi sıralandıralabilir;

Oluşumlardaki genetik faktörler

  • Bayanların rahimindeki yapısal veya sonradan oluşmuş problemler: Rahime ait sorunlar sonohisterografi, histerosalpingografi, histeroskopi gibi yöntemlerle belirlenir
  • Tekrarlayan Gebelik Kayıpları olan çiftlerin % 3–5 inde çiftlerden birinde dengeli yapısal kromozomal anomali durum gözlemlenmektedir.
  • Trombofililer (kanda pıhtılaşmanın artışı ) belirlenen başlıca nedenlerdendir.

Periferik kan karyotip (kromozom) tayini tüm çiftlerde yaptırılması gereken bir durumdur.

Bir sonraki gebeliği de abortus ile sonuçlanan gebelik kaybı olgularında gebelik materyelinin (düşükte elde edilen dokuların) sitogenetik analizi yapılmalıdır.

Çünkü düşüklerde embryonun genetik kusurlu olması ve öyle ise daha sonraki gebeliğin olumlu gitme olasılığı yükselmektedir.

Erken gözlemlenen gebelik kayıplarının %50 sinde, geç gebelik kayıplarının %5  inde, canlı doğumların %0.5 de kromozomal anomaliler tespit edilir.

  • Fetal karyotip anomalisi var ise daha iyi prognoz durumu beklenir.
  • Daha sonraki gebelik prognozu hakkında aileye bilgi vermekte faydalı olacaktır.

En Önemli tetkiklerden olan antifosfolipid antikorları aşağıdaki gibidir;

  • 3 ten fazla erken gebelik kaybı (10.hf dan önce)
  • 1 den fazla plasental yetmezlik veya preeklampsi nedeni ile 34. hf dan önce preterm doğum var ise,
  • 1 den fazla yapısal olarak normal fetusun 10. hf sonrası açıklanamayan ölüm olayı
  • Vasküler tromboz var ise Antifosfolipid antikorlar belirlenmelidir. (Lupus antikoagulan; antikardiolipin antikorları)
  • Gebelikde Bakteriyel Vaginosis saptanması durumunda tedavisi yapılmalıdır: birinci tedavide trimesterdeki enfeksiyon, ikincisinde trimester kaybına ve preterm doğuma sebep olabilir.
  • TORCH (toksoplazma, kızamıkçık, cytomegalovirüs,herpes) taraması yararlı bilgilendirme ve yönlendirme yapmıyor: çünkü enfeksiyonların iki veya üç gebeliğin zarar görmesine veya düşükle sonlanmasına etkisi imkansızdır.
  • Diabetes Mellitusun (şeker hastalığı) , Tiroid hastalığının (guatr) hiç belirti vermeyen kadınlarda araştırılması yapılması zorunlu değildir.

dus3

 

Polikistik overlerin daha fazla düşüklere sebep olduğu gözlemlenmiş olup tartışamlı bir bulgudur.Aşırı kilo söz konusu ise direkt olarak obesitenin etkisinden ayırd etmek imkansızdır.

Gebelikde tedavi sırasında dikkat edilmesi gereken hususlarda;

Belirlenmiş bozukluk varsa tedavi protokolleri bellidir. Sebep saptanamamış olgularda eşin kanı ile immünizasyon (bağışıklık aşısı veya serumu), üçüncü şahıs kanı ile (lökosit aşısı) ile immünizasyon , trofoblast membran infüzyonu , IV immunglobulin ler  ile plaseboya göre anlamlı oranda artmış bir yararlı etki saptanamamıştır.

HLA tiplemelerine gerek yokdur.

Açıklanmayan sebeple tekrarlayan gebelik kayıpları olan olgularda sonraki gebelik kaybı oranı tiroid antikoru durumundan etkilenmemektedir .

İki gebelik kaybı yaşayan ve bir sorun belirlenmemiş olgularda sonraki gebelikte canlı doğum oranının  %75 civarında olduğu belirtilmelidir.